Elma konusunda kimse Krings'in önüne geçemez

Alexander Krings, soğuk deponun kapılarını açtığında kısa süreliğine duruyor. Sadece bir santigrat derece sıcaklıktaki hava nefes kesiyor, kalın montları delip geçiyor ve tüyleri diken diken ediyor. Ama ziyaretçiler buz gibi havadan kaçmayıp buranın büyüsüne kapılıyor ve tatlı bir koku etkisinde depoya giriyor. Büyük holde baş aşağı yaslanmış bir şekilde binlerce elmanın dinlendiği yüzlerce ahşap kasa göze çarpıyor.

Son baharda da bitmek bilmeyen sıcak bir 2018 yazı. Sıcaklar Rheinbach'taki deponun her yerinde hissediliyor. Krings ailesinin şirket merkezi burada Bonn, Siebengebierge ve Eifel arasında bulunuyor. 1958 yılında beş hektar arazi, büyükbaba Wilhelm ve birkaç elma ağacıyla başlayan iş bugün 150 hektar alan üzerinde gerçekleştiriliyor ve dört bağlı şirkete sahip bir şirketler grubundan oluşuyor. Alexander Krings, “Elma yetiştiriciliği kanımızda var”, diyor.

“Ailenin ekmek teknesini oluşturuyor. Her şeyiyle beraber: Hasat, depolama, paketleme, müşteriye teslim edilen mal.” 36 yaşındaki Alexander babası Wilfried'le birlikte 150 çalışan ile lojistik zincirinin tamamını tek başına yöneten bir şirket işletiyor. Ve Krings bu işi o kadar iyi yapıyor ki üçüncü tarafların işini de üstleniyor. Tedarikçiler Altes Land, İtalya ve Çin'den geliyor. Bunlar narenciye, şikore ve zencefil kökü getiriyor. Krings malları katı kalite talimatlarına göre kontrol ediyor ve file, kap, torba, kasa şeklinde paketliyor. Nihai varış yerleri ise Almanya ve Benelüks ülkelerindeki büyük süpermarketler.

– Alexander Krings

Ayırma, paketleme, temizleme.

Ancak Krings için elma her şeyden önce geliyor. Bir hava limanının bagaj kabul yerine benzeyen şirkete ait paketleme istasyonundaki tablonun büyük bir kısmını da elma oluşturuyor. Tek farkla; burada banttan güvenlik personelinin sert bakışları altında valiz ve sırt çantaları geçmiyor. Sayısız elma hareketli ellerden geçiyor, ezik olup olmadığı kontrol ediliyor ve boyut, renk ve şekle göre ayrılıyor. İyi olanlar hemen paketleniyor. Kusurlu olanlar ise “meyve suyu” yazılı bir kasaya koyuluyor. Tesis günde 80 ton elma ayırabiliyor.

Krings; Boskop, Elstar ve Jonagold'un yanı sıra ikinci bir şeye de sadık kalıyor: yıldıza. Filoda yalnızca Mercedes-Benz modelleri bulunuyor. Alexander Krings, “Babamın buna karşı bir zaafı var. Yeni kamyonu teslim alma işini asla kimseye bırakmıyor”, diyor ve babasıyla birlikte kahkaha atıyor. Babası özür dileyerek kollarını kaldırıyor. “Bunun elbette somut avantajları var”, diyerek açıklamada bulunuyor. “44 sürücümüz araçları yakından tanıyor. Ayrıca depoda her zaman uygun yedek parçalar bulunuyor.”

Wilfried Krings bununla şirkete ait servise işaret ediyor. Burada kadrolu motorlu taşıt teknisyenleri ve tarım makineleri tamircileri filonun daima kullanıma hazır olmasını sağlıyor. “Bunların hepsi Mercedes-Benz araçları konusunda eğitim almış ve kamyonların düzenli bakımını da gerçekleştiriyor.”

Alexander Krings, “Böylelikle kuşlar tarla farelerini uzak tutuyor”, diyor. Üstüne üstlük şirket, paketlerin geri dönüşümüyle de uğraşıyor. “Bunu şu anda moda olduğu için yapmıyoruz. Bunların hepsi şirket felsefemizin en önemli yapı taşlarından birini oluşturuyor.”

Baba ve oğul tatlı bir kokunun yayıldığı çiftlikte yürümeye devam ediyor. Bu sabah sisiyle yükselmiş olan ve Rheinbach'taki soğuk depolara kadar havayı dolduran bir koku. Şirketinin web sitesinde en yukarıda büyük harflerle “Elmaları seviyoruz” yazıyor. Arkasında da büyük bir ünlem var. Krings bu sloganı yerine getiriyor.

Resimler: Christoph Papsch